Özellikle kadınların korkulu rüyası olan cilt çatlakları (Stria) çok ciddi bir estetik problemi haline gelebilmektedir. Özellikle kalça, baldır, göğüs, karın, kol ve bacak bölgesinde oluşan çatlakların sebebi cilt üzerinde buluna elastin’in (bir tür protein) kırılması ve bu bölgede açılmasıdır. Bazı insanların derilerinin esnekliği daha azdır ve ani ve hızlı bir kilo alma ve geri vermede gerilen deri esneyemediği için çatlamaya başlar. Deri gerildikçe hücrelerde kimyasal madddeler oluşur. Böylece alt derideki kollajen ve elastin liftleri zarar görür. Yani derinin iç kısmında yırtılmalar başlar. Deri içinde ki yırtılma dışarıdan bakıldığında beyaz ve kırmızı çizgiler oralar görünür. Beyaz çizgiler, yeni oluşmaya başlamış çatlaklarken, kırmızı çizgiler maalesef artık oturmuş ve son halini almış çatlaklardır. Zaten sıkıntı bu kırmızı çatlakları geçirmektedir. Fakat günümüz tıbbında bu çokta zor değildir.
Yeni oluşuma girmiş kırmızı çatlaklar için vakit kaybetmeden bitkisel kürler ve kimyasal ürünler kullanılabilir. Soğuk duşlar, özel bitkiler buralara sürülerek veya çatlaklara karşı kimyasal ürünlerle, özellikle vücut nemlendiricileri, bu yeni oluşuma başlamış çatlaklar düzeltilebilir. Fakat eğer çatlaklar beyaza dönmüş, yani oluşumunu tamamlamış ise burada artık ne doğal kürler ne de kimyasal ürünler fayda göstermeyecektir. Burada işin içine tıbbi tedavi yöntemleri girmektedir.
Cilt Çatlakların Nedenleri
Yukarıda belirttiğimiz gibi çatlakların olma sebebi aşırı ve hızlı kilo alıp vermektir. Hamileliklerde karın ve göğüs bölgesinde, vücut çalışan sporcularda, ergenlik döneminde ani gelişen bölgelerde ani ve aşırı kilo alımı olduğundan çatlaklar oluşmaktadır. Fakat tekrar altının çizilmesi gereken bir durum vardır: her insanda olacak diye bir şey yoktur. Esnekliği düşük olan insanlarda görülmektedir. Açık tenli insanlarda, koyu tenli insanlara oranla daha çok çatlak görünmektedir. Bunun sebebi, zamanla kızaran çatlaklar açık tende daha çok görünür. Erkeklere oranla kadınlar daha fazla görülür. Hamile bayanların %90’nında, ergenlik döneminde ki genç kızların %70’inde ergenlik döneminde vücut çalışan erkeklerin %40’ında çatlak görünme olasılığı vardır. Bunun dışında böbreküstü bezleri çok fazla çalışan insanlarda görülmektedir.
Lazerle Çatlak Tedavisi
Günümüzde birçok alanda yaygın ve etkili kullanılan lazer, çatlak tedavisinde de etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Lazerle çatlak tedavisi rağbet gören bir tedavi şekli olarak bilinmektedir. Lazer ışınları, cildin kendini yenilemesi, kolajen üretiminin artırılması ve elastin oluşumu için lazer ışınlarıyla çatlak üzerine uygulanır. Etkisini 2. ve 3. seanslardan sonra gösterir. Lazer tedavileri arasında fraksiyonel lazer tedavisi en iyi sonuç verenidir. Sağladığı ısının etkisi ile ciltteki kollajeni kısaltırlar. Böylece sıkılaşma başlar. Daha sonrasında kollajen ve elastin liftleri artırılır ve cilt yenilenmeye başlar. Etkisini yükseltmek için, bu uygulamayı PRP, mezoterapi, dermaroller ve diğer lazer türleriyle kombine ederek kullanılabiliriz.
Karboksiterapi İle Çatlak Tedavisi
Medikal hale getirilmiş CO² (karbondioksit) gazı derialtına enjekte edilerek kan dolaşımını ve bölgesel metabolizmanın hızlandırılmasını sağlar. Böylelikle çatlakların olduğu bölgede tedavi amaçlı kullanılır. Cerrahi olmayan bu tedavi, rahat ve hızlıdır.
Kimyasal Peeling ile Çatlak Tedavisi
Peeling ile Tedavi edilecek çatlak bölge önce glikolik asit içeren temizleyici ile temizlenir. Daha sonra, çatlağın derinliğine ve durumuna göre, AHA (alfa hidroksi asitler) ile epidermis üzerinde, ya da derin kimyasal peeling ile (TCA, bakers, fenol ve jessner’s solüsyonları ile uygulanan peeling) dermise ulaşarak daha derin çatlakları tedavi eder.
Mezoterapi ile Çatlak Tedavisi
Mezoterapi tedavisi henüz beyazlaşmamış, kırmızı, oluşum sürecinde bulunan çatlaklarda kullanılır. Bu çatlaklarda etkisi çok büyüktür. Microenjektörler ile derinin altına eksile kollojen madde uygulanır.
Microdermabrazyon – Micropeeling ile Çatlak Tedavisi
Beyazlaşmış çatlaklarda etkili olan bu yöntemde, alüminyum oksit tuzları micropeeling yaparak cit yüzeyine uygulanır. Burda deri soyulmaya başlar ve yerine sağlıklı kollajen ve elastin bakımında zengin deli ortaya çıkar. Yani cilt kendini yeniler.
Yukarıda saydığımız tedavi çeşitlerinin işlem süreci hastanın ve problemli bölgenin durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Genel olarak 8 ile 10 seans arasında değişiklik göstermektedir ve seanslar da uzun değildir.